İçinde ağlamak olan toplam 55 kelime var. İçerisinde AĞLAMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağlamak olan kelimeler listesine ya da sonu ağlamak ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
ağzını bağlamak, ağlamaklı olmak, başını bağlamak, dilini bağlamak, haraca bağlamak, hayata bağlamak, gözünü bağlamak, içi kan ağlamak, karara bağlamak, yatağa bağlamak, nafaka sağlamak, sözünü bağlamak, yasaya bağlamak
14 Harfli Kelimeler
ahenk sağlamak, aylık bağlamak, çaput bağlamak, esasa bağlamak, gönül bağlamak, koçan bağlamak, koşun bağlamak, garaz bağlamak, kemre bağlamak, sayfa bağlamak
13 Harfli Kelimeler
anası ağlamak, evin bağlamak, maaş bağlamak, oyun bağlamak, lafı bağlamak, sözü bağlamak, tane bağlamak, umut bağlamak, uyum sağlamak
12 Harfli Kelimeler
bel bağlamak, baş bağlamak, bez bağlamak, buz bağlamak, kin bağlamak, yas bağlamak, kül bağlamak, saf bağlamak, yağ bağlamak
11 Harfli Kelimeler
et bağlamak, el bağlamak, iç bağlamak, kan ağlamak
10 Harfli Kelimeler
ağlamaklık
9 Harfli Kelimeler
Ağlamaklı
8 Harfli Kelimeler
Bağlamak, Dağlamak, Çağlamak, Sağlamak, Sağlamak, Zağlamak, Yağlamak
7 Harfli Kelimeler
Ağlamak
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Ağlamak
[nsz; -den; -e] Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek; Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak; Sızlanmak, yakınmak; Bir duruma üzülmek
""Utanç ve kahırdan, yumruklarını ısıra ısıra bir zaman ağladı."; "Şu kara bahtıma ağlıyorum.""
Ağlamaklı
[sıfat] Ağlar gibi olan, üzüntülü
""Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar.""
Bağlamak
[-i; -i; -i; nsz; -i; -i; -i; -i; -i] Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak; Düğümlemek; Yara ilaç koyup bezle sarmak; Denk yapmak, paket yapmak; Oluşmak, tutmak, meydana gelmek; Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek; Anlaşma yapmak; Uyulması zorunlu olmak; Başka bir işle uğraşamaz durumda olmak; Sona erdirmek, bitirmek, tamamlamak; Geçişi engellemek; Birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek, angaje etmek; Büyü, muska vb.nin aracılığıyla birinin birtakım isteklerini veya yetkinliğini engellemek, yok etmek; Gönlünü kazanmak; Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak; Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak
""Gemiyi iskeleye bağlamak."; "İpi ipe bağlamak."; "Yarayı bağlamak."; "Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak."; "Şişesi is bağlamış bir lambanın ışığı / Her yüze çiziyordu bir hüzün kırışığı."; "Birine haftalık bağlamak."; "İşleri sözleşmeye bağlamak."; "Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır."; "Bu iş beni çok bağladı."; "Bütün yolları bağlamışlar."; "Bu davranışınız beni size bağladı."; "Kızım, ne yapsak da seni bu eve bağlayabilsek acaba?""
Dağlamak
[-i] Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak; Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak; Çok sıcak, soğuk veya acı, bir şey, yakmak; Acısı yüreğine işlemek
""Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım."; "Soğuk yüzünü dağladı. Biber ağzını dağladı.""
Çağlamak
[nsz] Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak; Coşmak
""Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden."; "Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir.""
Sağlamak
[-i] Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek; Elde etmek, sahip olmak; Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
""Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."; "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti.""
[-i] Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek; Elde etmek, sahip olmak; Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
""Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."; "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti.""
Sağlamak
[-i] Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek; Elde etmek, sahip olmak; Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
""Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."; "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti.""
[-i] Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek; Elde etmek, sahip olmak; Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
""Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık."; "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti.""
Zağlamak
[-i] Bileylemek
Yağlamak
[-i] Yağ sürmek; Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek; Dalkavukça övmek, yağ çekmek
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü
A A A K L M Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
6 Harfli Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
AKALA, ALAKA, ALMAK, AĞLAK, AĞMAK, KALMA, MALAK
4 Harfli Kelimeler
AKMA, ALMA, AMAL, AĞMA, KALA, KAMA, LAKA, LAMA, MALA
3 Harfli Kelimeler
AKA, ALA, AĞA, KAL, KAM, LAK, MAL
2 Harfli Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesinikullanın.