Y ile Biten Kelimeler

MONORAY

[isim] Tek bir raydan oluşan demir yolu

GAŞİY

[isim] Kendinden geçme, bayılma

NEY

[isim] Klasik Türk müziğinde ve özellikle tekke müziğinde yer alan, kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan bir üflemeli çalgı

"Bu ücra ve metruk sarayda yalnız arada sırada bir Türk gencinin neyi işitiliyor."

HALAY

[isim] Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde genellikle davul ve zurna eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu

"Davullar dövüldü, zurnalar halay havaları üfürdü, düğün dernek kutlandı."

DİSKJOKEY

[isim] Radyo ve diskoteklerde müzik yayınlarını plak veya ses bantları aracılığıyla yöneten kimse

AY

[isim] Dünyanın uydusu olan gök cismi, kamer; Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre; Yılın on iki bölümünden her biri; Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre

"Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı."; "Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar."

[isim] Dünyanın uydusu olan gök cismi, kamer; Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre; Yılın on iki bölümünden her biri; Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre

"Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı."; "Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar."

[isim] Dünyanın uydusu olan gök cismi, kamer; Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre; Yılın on iki bölümünden her biri; Bir ayın herhangi bir gününden ertesi ayın aynı gününe kadar geçen veya yaklaşık otuz gün olarak kabul edilen süre

"Mart ayı. Nisan ayı. Mayıs ayı."; "Bu iş ancak üç ayda biter. Temiz iş altı ayda çıkar."

BAY

[sıfat] Parası, malı çok olan, zengin (kimse)

[sıfat] Parası, malı çok olan, zengin (kimse)

[sıfat] Parası, malı çok olan, zengin (kimse)

ÇAY

[isim] Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis); Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı; Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek; Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir tür içecek; Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı; Müzikli toplantı

"O esnada bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler."; "Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım."; "Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir."

[isim] Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis); Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı; Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek; Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir tür içecek; Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı; Müzikli toplantı

"O esnada bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler."; "Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım."; "Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir."

[isim] Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis); Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı; Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek; Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir tür içecek; Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı; Müzikli toplantı

"O esnada bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler."; "Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım."; "Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir."

DOLAY

[isim] Bir yeri saran başka yerlerin bütünü, çevre, havali, etraf

"Yaratma heyecanı içinde yorulma denen şey onun dolayına uğramazdı."

TRAMVAY

[isim] Şehirlerde yol üzerinde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı

"Sarı tenekeden bir tramvay arabası titreyerek, sarsılarak geçti."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü