İçerisinde VURMAK Geçen Kelimeler

İçinde vurmak olan toplam 97 kelime var. İçerisinde VURMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında vurmak olan kelimeler listesine ya da sonu vurmak ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

ayakkabı vurmak, deliliğe vurmak, harman savurmak, havaya savurmak, çenesine vurmak, gemi baş vurmak, kafasına vurmak, kafasını vurmak, külünü savurmak, prangaya vurmak, teraziye vurmak, tehdit savurmak

14 Harfli Kelimeler

camadan vurmak, baş kıç vurmak, arkadan vurmak, beynine vurmak, ayağını vurmak, boynunu vurmak, mihenge vurmak, kasıp kavurmak, meydana vurmak, küfür savurmak, partiyi vurmak, payanda vurmak, saçıp savurmak, zincire vurmak, tartıya vurmak

13 Harfli Kelimeler

dişine vurmak, dizgin vurmak, başına vurmak, bukağı vurmak, dışarı vurmak, demire vurmak, köstek vurmak, karaya vurmak, kalıba vurmak, kıyıya vurmak, kazığa vurmak, neşter vurmak, oltaya vurmak, sahile vurmak, şakaya vurmak, tavana vurmak, zincir vurmak

12 Harfli Kelimeler

düğüm vurmak, alaya vurmak, balta vurmak, açığa vurmak, ateşe vurmak, bıçak vurmak, bağın vurmak, damga vurmak, çırpı vurmak, çifte vurmak, çekip vurmak, kolan vurmak, horon vurmak, kilit vurmak, makas vurmak, yalpa vurmak, palan vurmak, palet vurmak, sekte vurmak, semer vurmak, pençe vurmak, şavkı vurmak, sülük vurmak, tarak vurmak, topuk vurmak, volta vurmak, horon vurmak

11 Harfli Kelimeler

dibe vurmak, ayaz vurmak, dışa vurmak, eyer vurmak, yere vurmak, yola vurmak, yama vurmak, lapa vurmak, yüze vurmak, sıva vurmak, voli vurmak, cila vurmak, fena vurmak, üste vurmak

10 Harfli Kelimeler

dem vurmak, kol vurmak, gem vurmak, ket vurmak, yol vurmak, yük vurmak, tos vurmak, usa vurmak

9 Harfli Kelimeler

Başvurmak

8 Harfli Kelimeler

Kavurmak, Savurmak

6 Harfli Kelimeler

Vurmak

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Başvurmak

[-e] Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek; Bir şeye yararlanmak amacıyla el atmak; Bilgi sahibi olmak için bir kaynağı kullanmak, müracaat etmek

Kavurmak

[-i] Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek; Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak; Çok üzmek, yakmak, mahvetmek

""Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız."; "Rüzgâr ekinleri kavurdu."; "Memleketi kavuran kıtlık buranın semtine uğramamıştır.""

Savurmak

[-i; nsz; nsz] Havaya atıp dağıtmak, saçmak; Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak; Kaldırıp atmak, fırlatmak; Şiddetle döndürerek sallamak, kaldırarak vurmak; Bir sıvının havalanmasını veya kaynayan sıvının taşmasını önlemek, soğutmak amacıyla alıp yine kendi kabına dökmek; Sallamak, uçurmak, dalgalandırmak; Yalan, küfür vb. söylemek; Boşuna ve çok miktarda harcamak, israf etmek

""Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra..."; "Adam birden silkinip beni yavaşça yana savurdu."; "Kılıç savurmak. Değnek savurmak."; "Sarnıcın suyunu savurmak."; "Ayaklarını boşluğa savururken küçük dolap gürültüyle yıkıldı."; "Onun bütün çapkınlığı Solmaz'a yoldan geçerken savurduğu birkaç kelimeden ibaretti."; "Paraları savurmak.""

Vurmak

[-e; -i; -i; nsz; nsz; -i; -i; -i; nsz; nsz; -i; -i] Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak; Ses çıkarmak için bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca çarpmak; Etkisi bir yere kadar uzanmak, sokulmak, girmek, duyulmak, yansımak, aksetmek; Hızla değmek, çarpmak; Sürmek; Takmak, koymak; Bağlama, ilişkilendirmek; Olduğundan başka biçimde görünmek; Batıcı veya kesici cisimleri saplamak, kakmak; Uygulamak, basmak, koymak; Ses çıkarmak, ses vermek, çalmak; Amaçladığı şeye rast getirmek; Hızla çarpmak; Silahla yaralamak, öldürmek; Dokunmak, hasta etmek; Soğuk, dolu vb. ürünlere zarar vermek; Kalp, vuru durumunda olmak, çarpmak; Piyango vb. çıkmak, isabet etmek; Üzerinde görünmek, üzerine düşmek; Desteklemek, dayamak; Çıkmak, görünmek; Sırtına, omzuna yerleştirmek; Bir şeyi başka bir şey üzerine koymak; Tavla oyununda pulu kırmak; Çok etki etmek, yaralamak; İçki içmek; Herhangi bir biçimde haksız yoldan para almak, soymak; Çarpma işlemini yapmak

""Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."; "Kapılarını vurmadan, kartını göstermeden, kademeye aldırmadan odalara giriyor."; "Yıkık damından içeriye parça parça güneş vurur."; "Kolumu duvara vurmuşum."; "Duvara boya, tahtaya cila vurmak. Yakı vurmak."; "Seni buradan ellerine kelepçe, ayaklarına zincir vurup öyle götürecekler!"; "Bohçacı ve yazmacı kadınların tuhaflığına vurarak etrafını alırlar."; "Bıçak vurmak. İğne vurmak."; "Damga vurmak."; "Ayağını güm güm yere vurarak."; "Bir gün kızı kurtarmışlar, ayıyı vurmuşlar, kızı saraya götürmüş, padişahın oğluna vermişler."; "Kömür başına vurdu."; "Sebzeleri soğuk vurdu. Meyveleri dolu vurdu."; "Kalbi öylesine kopacakmış gibi vuruyordu."; "Ağacın gölgesi duvara vuruyor."; "Akşam olunca kapının desteğini vurduk."; "Su dışarı vurdu."; "Hamalın biri sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu."; "Birinin on milyon lirasını vurmak."; "İkiyi dörde vurursak sekiz eder.""

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü