İçinde uçma olan toplam 12 kelime var. İçerisinde UÇMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında uçma olan kelimeler listesine ya da sonu uçma ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
yüksekten uçmak
14 Harfli Kelimeler
alçaktan uçmak, havalara uçmak
13 Harfli Kelimeler
göklere uçmak
12 Harfli Kelimeler
havaya uçmak
11 Harfli Kelimeler
benzi uçmak
6 Harfli Kelimeler
kuçmak
5 Harfli Kelimeler
Uçmak, Uçmak, Uçman, kuçma
4 Harfli Kelimeler
Uçma
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Uçmak
[nsz] Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak; Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak; Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek; Rengi solmak; Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek; Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak; Belirmek; Patlayıcı madde ile parçalanmak; Uçar gibi dalgalanmak; Çok hızlı gitmek; Hava yolu ile gitmek; Yok olmak, ortadan kaybolmak; Çok sevinmek; Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek; Aşırılmak; Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek
""Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu."; "Rengi birdenbire uçtu."; "Bu gece tahta perde uçmuş."; "Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."; "Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor."; "Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür."; "Yarın İstanbul'a uçuyorum."; "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."; "Bizim kitaplar uçmuş.""
[nsz] Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak; Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak; Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek; Rengi solmak; Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek; Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak; Belirmek; Patlayıcı madde ile parçalanmak; Uçar gibi dalgalanmak; Çok hızlı gitmek; Hava yolu ile gitmek; Yok olmak, ortadan kaybolmak; Çok sevinmek; Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek; Aşırılmak; Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek
""Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu."; "Rengi birdenbire uçtu."; "Bu gece tahta perde uçmuş."; "Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."; "Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor."; "Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür."; "Yarın İstanbul'a uçuyorum."; "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."; "Bizim kitaplar uçmuş.""
Uçma
[isim] Uçmak işi
Uçmak
[nsz] Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak; Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak; Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek; Rengi solmak; Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek; Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak; Belirmek; Patlayıcı madde ile parçalanmak; Uçar gibi dalgalanmak; Çok hızlı gitmek; Hava yolu ile gitmek; Yok olmak, ortadan kaybolmak; Çok sevinmek; Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek; Aşırılmak; Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek
""Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu."; "Rengi birdenbire uçtu."; "Bu gece tahta perde uçmuş."; "Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."; "Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor."; "Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür."; "Yarın İstanbul'a uçuyorum."; "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."; "Bizim kitaplar uçmuş.""
[nsz] Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak; Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak; Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek; Rengi solmak; Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek; Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak; Belirmek; Patlayıcı madde ile parçalanmak; Uçar gibi dalgalanmak; Çok hızlı gitmek; Hava yolu ile gitmek; Yok olmak, ortadan kaybolmak; Çok sevinmek; Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek; Aşırılmak; Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek
""Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu."; "Rengi birdenbire uçtu."; "Bu gece tahta perde uçmuş."; "Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."; "Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor."; "Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür."; "Yarın İstanbul'a uçuyorum."; "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."; "Bizim kitaplar uçmuş.""
Uçman
[isim] Pilot
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü