İçerisinde SATMAK Geçen Kelimeler

İçinde satmak olan toplam 25 kelime var. İçerisinde SATMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında satmak olan kelimeler listesine ya da sonu satmak ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

büyüklük satmak, bir pula satmak

14 Harfli Kelimeler

kendini satmak

13 Harfli Kelimeler

azamet satmak

12 Harfli Kelimeler

çalım satmak, tafra satmak, avurt satmak

11 Harfli Kelimeler

Duyumsatmak, caka satmak, ağız satmak, duraksatmak, kanıksatmak

10 Harfli Kelimeler

Anımsatmak, Yumuşatmak, yok satmak, maç satmak

9 Harfli Kelimeler

Tavsatmak, kapsatmak

8 Harfli Kelimeler

Aksatmak, Boşatmak, Yaşatmak, Kuşatmak, Okşatmak, Susatmak

6 Harfli Kelimeler

Satmak

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Duyumsatmak

[-i] Duyumsamasına sebep olmak

""Bu güz akşamı geçip giden tren öyle çok şeyler duyumsatıyor, öyle çok şeyler hatırlatıyor ki...""

Aksatmak

[-i] Aksamasına yol açmak, bir işi gereği gibi yürütmemek

""Havanın bozulması ekim işini aksattı.""

Anımsatmak

[-i] Birisinin unuttuğu bir şeyi aklına getirmek, hatırlatmak; Birinin bir şeyi unutmamasını sağlamak, uyarmak, hatırlatmak

Boşatmak

[-den] Boşama işini yaptırmak

Yaşatmak

[-i; nsz] Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek; Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak; Keyiflendirmek, mutlu etmek; Sürdürmek, devam ettirmek

""Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı."; "O karısını yaşatıyor."; "... böyle bir gece daha yaşatması mümkün değildi."; "Onu içimizde yaşatıyoruz.""

Kuşatmak

[-i] Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek; Çevrelemek, çokça bulunmak; Kaplamak; Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak

""Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu."; "Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı.""

Okşatmak

[-i] Okşama işini yaptırmak

Yumuşatmak

[-i] Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek; Kabalığını, katılığını, sertliğini veya acımasızlığını ortadan kaldıracak duruma getirmek

""Karşıma geçip beni yumuşatınca razı olup susuyordum.""

Satmak

[-i; nsz] Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek; Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak; Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek; Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek; Bir yolunu bularak birinden ayrılmak

""Geniş arazisini parselleyip sattı."; "Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı."; "Herhâlde beni de satmasını bilmiş olacaktı ki hatırlılar masasında ehemmiyetli bir adam gibi karşılandım."; "Yanımdakini satamazsam size gelemeyeceğim.""

Susatmak

[-i] Susamasına yol açmak, susuz bırakmak; Zorluk, güçlük çıkarmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü