İçinde sürme olan toplam 69 kelime var. İçerisinde SÜRME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında sürme olan kelimeler listesine ya da sonu sürme ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
ağzına sürmemek, çaprazda sürmek, saltanat sürmek, sefasını sürmek, sotaya düşürmek, karaya düşürmek, tedavüle sürmek
14 Harfli Kelimeler
ağına düşürmek, buğday sürmesi, elini sürmemek, gölge düşürmek, hükûmet sürmek, izini düşürmek, küçük düşürmek, verim düşürmek, tarih düşürmek
13 Harfli Kelimeler
değer düşürme, kılıç üşürmek, açık düşürmek, küme düşürmek, uyak düşürmek
12 Harfli Kelimeler
cezve sürmek, hatim sürmek, kökten sürme, keyif sürmek, ileri sürmek, hüküm sürmek, saban sürmek, sürme çekmek, söz düşürmek, taş düşürmek, sürme iskele, açık düşürme
11 Harfli Kelimeler
Sürmelenmek, çift sürmek, el sürmemek, kara sürmek, ömür sürmek, leke sürmek, sefa sürmek
10 Harfli Kelimeler
Sürmelenme, Sürmelemek, dal sürmek, içi sürmek, öne sürmek, yüz sürmek, pey sürmek, top sürmek, taş sürmek
9 Harfli Kelimeler
Sürmeleme, iz sürmek, top sürme
8 Harfli Kelimeler
Düşürmek, Öksürmek, Sürmelik, Sürmedan, Sürmenaj, Sürmesiz, iç sürme
7 Harfli Kelimeler
Düşürme, Öksürme, Sürmeli, Üşürmek, Sürmene
6 Harfli Kelimeler
Sürmek, Üşürme
5 Harfli Kelimeler
Sürme, Sürme, Sürme
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Düşürme
[isim] Düşürmek işi
""Arkadaşının münasebetsiz bir fiyat söyleyerek piyasayı düşürmesinden korkmuştu.""
Düşürmek
[-e; -i; -i; nsz; -i; -i; -i] Düşmesine yol açmak, düşmesine sebep olmak; Değerini, fiyatını indirmek; Azaltmak; Vücuttan yavru, çocuk, taş, solucan vb. atmak; Iskat etmek; Uğratmak; Değerli bir şeyi ucuz veya kolay elde etmek; Zayıf bırakmak, gücünü azaltmak
""Çocuk, solucan düşürüyor."; "Bakanlar kurulunu düşürmek."; "Tehlikeye düşürmek."; "Bu güzel halıyı bedestenden çok ucuza düşürdüm."; "Annemi verem iyiden iyiye düşürmüştü.""
Öksürme
[isim] Öksürmek işi
Öksürmek
[nsz] Solunum yolları zarlarının rahatsızlığı sebebiyle akciğerlerdeki havayı birdenbire ve gürültülü bir sesle dışarı vermek; Öksürtücü bir hastalığa tutulmuş olmak
""Efendim, çocuk durmaz, koşar, terler, öksürür."; "Çocuk öksürüyor, sokağa çıkarmamalı.""
Sürme
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
Sürme
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
[isim; sıfat] Sürmek işi; Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü; Masa ve dolapta küçük çekmece; Sürülerek kullanılan
""Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu."; "Sürme kapı. Sürme kapak.""
Sürmek
[-i; -i; -i; nsz; nsz; nsz; nsz] Yönetip yürütmek, sevk etmek; Devam etmek; Önüne katıp götürmek; Uzatmak, ileri doğru itmek; Dokundurmak, değdirmek; Oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmek; Bir maddeyi bir yüzey üzerine ince bir tabaka olarak yaymak, dökmek, serpmek; Bir malı satışa sunmak, piyasaya çıkarmak; Yasal olmayan yolla piyasaya para çıkarmak; Herhangi bir durum içinde bulunmak; Pulluk veya sabanla toprağı işlemek; Olmaya devam etmek; Zaman geçmek; Zaman almak; Bitki, ot yetişip ortaya çıkmak, bitmek, yeşermek; Olağandan daha çok, daha sık ve sulu dışkı çıkarmak
""Fakat bereket ki bu nevi duygular ancak masal ve romanlarda sürüp gider."; "Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer."; "Koyunları sürmek."; "Kahveyi ısıtıyor, suyu dolduruyor, cezveyi sürüyor, fincanı boşaltıyor."; "Yüzümü saçlarına sürmek için başımı eğdim."; "Mütarekede İngilizler onu Malta'ya sürdüler."; "Avucuna doldurup kokluyor; ensesine, şakaklarına, boynuna sürüyor."; "Satılamayan ne kadar bayat, bozuk mal varsa pansiyonerlere sürerler."; "Dört duvar arasında bir memur hayat sürüyordu."; "Öküzünün biri ölünce tarlasını süremedi."; "Baygınlığım ne kadar sürdü bilmiyorum."; "Çok sürmez, her şey düzelir."; "Her odanın ziyareti bir saat sürmüştü."; "Bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, rutubetli toprakta bir bir arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı.""
Sürmelenme
[isim] Sürmelenmek işi
Sürmelik
[isim] Ağaç veya kemikten yapılan, içine göz sürmesi konulan küçük kap, sürmedan
Sürmedan
[isim] Sürmelik
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü