İçerisinde ORTAK Geçen Kelimeler

İçinde ortak olan toplam 53 kelime var. İçerisinde ORTAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ortak olan kelimeler listesine ya da sonu ortak ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

anonim ortaklık, ortaklık kurmak, ortaklık senedi, ortak tam bölen, gelir ortaklığı, portakal çiçeği

14 Harfli Kelimeler

Ortaklaştırmak, Ortaklaşacılık, ortaklık etmek, ortak mülkiyet, portakal rengi, Yafa portakalı, çok ortaklılık, sıkma portakal

13 Harfli Kelimeler

Ortaklaştırma, Ortakyaşarlık, kan portakalı, ortak yönetim, portakal suyu

12 Harfli Kelimeler

Portakalımsı, ana ortaklık, ortak çarpan, ortak tümleç, ortak yaşama, ortak yüklem, ortaklaşalık

11 Harfli Kelimeler

Ortaklaşmak, Ortaklaşacı, Portakallık, çok ortaklı, ortak etmek, ortak olmak, ortak bölen, ortak hesap, ortak nesne, ortak payda, ortak yapım, ortak gider

10 Harfli Kelimeler

Ortaklaşma, Ortakçılık, Ortakyaşar, Portakalsı, ortak fark, ortak özne

9 Harfli Kelimeler

Ortaklaşa, ortak dil, ortak kat

8 Harfli Kelimeler

Ortaklık, Portakal

7 Harfli Kelimeler

Ortakçı, Ortakça, Ortaköy

5 Harfli Kelimeler

Ortak

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Ortaklaştırmak

[-i] Ortak duruma getirmek, kolektifleştirmek

Ortaklaşma

[isim] Ortaklaşmak işi

Ortaklık

[isim] Ortak olma durumu, iştirak, müşareket; İki veya daha çok kimsenin iş yaparak kazanç elde etmek için birleşmeleri, şirket

""İkisi de kendisine yardım ve ortaklık etmek istiyor.""

Ortaklaşmak

[nsz] Ortak olarak davranmak, ortak olmak

Ortak

[isim; sıfat] Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar; Kuma; Birden çok kimse veya nesneyi ilgilendiren, onlara özgü olan, onların katılmasıyla oluşan, müşterek

""Bırakın ortağıma bir telefon edeyim."; "Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti'nin pek ziyade gücüne gitmişti."; "Edebiyata şiirle başlamak, büyük küçük bütün yazarlarda görülen ortak bir yöndür.""

Ortakçılık

[isim] Ortakçı olma durumu

""Öküzlerle kocasız iki kadının tarlasını yıllarca sürmüş, ortakçılık etmiş, ninesini, kardeşini beslemiş hatta kız kardeşini ere vermişti.""

Ortaklaşacı

[sıfat] Ortaklaşacılık yanlısı, kolektivist

Ortaklaşa

[zarf; isim] Ortak olarak, el birliğiyle, müştereken, kolektif; Ortak iş

""Ortaklaşa bir oyun yazmamızı önerecek kadar beni onurlandırdı idi."; "İkisi de onun adına bu cendereye girdiklerini söylüyorlarmış, başkaca bir ortaklaşaları da yokmuş.""

Ortaklaştırma

[isim] Ortaklaştırmak işi veya durumu

Ortakçı

[isim] Başkasının tarlasında çalışarak veya sürüsüne bakarak belli bir anlaşmaya göre ürününe ortak olan kimse, maraba; Konakçının sindirilmemiş besininden yararlanan konuk

""Tarlada ortakçısıyla her gün çalışabilen Şaban, Zeyno'nun hâlini acınacak buluyordu.""

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü