İçinde kunt olan toplam 20 kelime var. İçerisinde KUNT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kunt olan kelimeler listesine ya da sonu kunt ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
moral çöküntüsü, çöküntü hendeği
14 Harfli Kelimeler
ruhsal çöküntü, ürküntü vermek
13 Harfli Kelimeler
yer çöküntüsü
12 Harfli Kelimeler
çöküntü gölü, antin kuntin
10 Harfli Kelimeler
Döküntüsüz, Ürküntüsüz, döküntülük
9 Harfli Kelimeler
Döküntülü, Ürküntülü
8 Harfli Kelimeler
burkuntu
7 Harfli Kelimeler
Döküntü, Büküntü, Çöküntü, Söküntü, Ürküntü
6 Harfli Kelimeler
Okuntu
4 Harfli Kelimeler
Kunt
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Döküntülü
[sıfat] Döküntüsü olan; Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
""Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu...""
Döküntüsüz
[sıfat] Döküntüsü olmayan
Döküntü
[isim; sıfat] Dökülmüş, saçılmış şeyler; Bir topluluktan geri kalmış kimseler; Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi; Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı; Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse; İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat; Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti; Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer
""Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar."; "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz."; "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler.""
Büküntü
[isim] Bükme sonucu oluşan biçim veya iz; Bağırsakta olan ağrı; Dönemeç, viraj
Çöküntü
[isim] Çökme; Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz; Suyun dibine çöken şeyler; Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü; Gerileme, kriz, depresyon
""Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü.""
Kunt
[sıfat] Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam
""Kunt yapı. Kunt ayakkabı.""
Okuntu
[isim] Çağrı kâğıdı, çağrılık, davetiye
Söküntü
[isim] Sökülen şeyin parçası; Ağaçlık yerden açılan tarla
Ürküntü
[isim] Ürkme duygusu, tevahhuş
""Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu.""
Ürküntülü
[sıfat] Ürküntü veren
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü