Kelime Bulmaca

İçerisinde KESKİN Geçen Kelimeler

KESKİN

İçinde keskin olan toplam 18 kelime var. İçerisinde KESKİN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında keskin olan kelimeler listesine ya da sonu keskin ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

Keskinleştirmek, keskin bakışlı

14 Harfli Kelimeler

Keskinleştirme, keskin nişancı, keskin zekâlı

13 Harfli Kelimeler

keskin bakış , nefesi keskin

12 Harfli Kelimeler

Keskinleşmek, Keskinletmek, keskin zekâ

11 Harfli Kelimeler

Keskinleşme, Keskinletme, Keskincilik, gözü keskin

9 Harfli Kelimeler

Keskinlik

8 Harfli Kelimeler

Keskinci

6 Harfli Kelimeler

Keskin, Keskin

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Keskinleşme

[isim] Keskinleşmek işi

Keskinleşmek

[nsz] Keskin duruma gelmek

Keskinleştirmek

[-i] Keskin duruma getirmek

""Her uzlaşma teklifi gönüllerindeki görev duygusunu kuvvetlendirmekten, keskinleştirmekten başka bir şeye yaramadı.""

Keskinleştirme

[isim] Keskinleştirmek işi

Keskin

[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara

""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""

[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara

""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""

Keskinlik

[isim] Keskin olma durumu

""Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir.""

Keskinletme

[isim] Keskinletmek işi veya durumu

Keskinletmek

[-i] Keskin duruma getirmek

Keskin

[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara

""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""

[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara

""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""

Keskincilik

[isim] Keskincinin işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü

E K K N S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

EKSİK, EKSİN, KESKİ, KESİN, SKİNK, SİKKE, SİNEK

4 Harfli Kelimeler

EKSİ, EKİN, ENİK, ESKİ, ESİN, KESİ, NESİ, SEKİ, SİNE, İNEK

3 Harfli Kelimeler

KEK, KİK, KİN, SEK, SEN, SKİ, SİK, SİN

2 Harfli Kelimeler

EK, EN, KE, , NE, , SE, SN, , İN, İS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesinikullanın.