İçinde keski olan toplam 21 kelime var. İçerisinde KESKİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında keski olan kelimeler listesine ya da sonu keski ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
Keskinleştirmek, keskin bakışlı
14 Harfli Kelimeler
Keskinleştirme, keskin nişancı, keskin zekâlı
13 Harfli Kelimeler
keskin bakış , nefesi keskin
12 Harfli Kelimeler
Keskinleşmek, Keskinletmek, keskin zekâ
11 Harfli Kelimeler
Keskinleşme, Keskinletme, Keskincilik, gözü keskin
9 Harfli Kelimeler
Keskinlik, yan keski
8 Harfli Kelimeler
Keskinci
6 Harfli Kelimeler
Keskin, Keskin
5 Harfli Kelimeler
Keski, Keşki
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Keskinleşme
[isim] Keskinleşmek işi
Keskinleşmek
[nsz] Keskin duruma gelmek
Keskinleştirmek
[-i] Keskin duruma getirmek
""Her uzlaşma teklifi gönüllerindeki görev duygusunu kuvvetlendirmekten, keskinleştirmekten başka bir şeye yaramadı.""
Keskinleştirme
[isim] Keskinleştirmek işi
Keski
[isim] Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç; Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak; Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası
Keskin
[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara
""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""
[sıfat] Çok kesici, iyi kesen; Tiz (ses); Kırıcı, incitici; Etkili, sert; Acı, üzüntü veren; Zampara
""Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı."; "Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses."; "En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş."; "Nihayet güneş doğdu, sis ve duman içinde çölün sabahlarında esen serin ve keskin rüzgârla üşüdük."; "Öyle de keskinmiş ki bu kadın, yaptığı tüm kocakarı ilaçları her hastalığı şıp diye kesiyormuş.""
Keskinlik
[isim] Keskin olma durumu
""Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir.""
Keskinletme
[isim] Keskinletmek işi veya durumu
Keskinletmek
[-i] Keskin duruma getirmek
Keşki
[ünlem] Keşke
""Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı.""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü