Kelime Bulmaca

İçerisinde KEMER Geçen Kelimeler

KEMER

İçinde kemer olan toplam 17 kelime var. İçerisinde KEMER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kemer olan kelimeler listesine ya da sonu kemer ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

kemer patlıcanı

14 Harfli Kelimeler

emniyet kemeri

13 Harfli Kelimeler

kemer bağlama

10 Harfli Kelimeler

Kemerlemek, bel kemeri, kemer gözü, kemercilik, Seydikemer

9 Harfli Kelimeler

Kemerleme, su kemeri

8 Harfli Kelimeler

Kemerlik, Kemersiz

7 Harfli Kelimeler

Kemerli, kemerci

6 Harfli Kelimeler

Kemere

5 Harfli Kelimeler

Kemer, Kemer

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Kemer

[isim; sıfat] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı; Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü; Emniyet kemeri; Tümsekli; Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan; Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı; İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı; Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

""Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı."; "Kemer burun."; "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."; "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır.""

[isim; sıfat] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı; Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü; Emniyet kemeri; Tümsekli; Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan; Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı; İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı; Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

""Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı."; "Kemer burun."; "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."; "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır.""

Kemerlemek

[-i] Ciltçilikte dikişten sonra kitabın sırtına yuvarlak bir biçim vermek

Kemere

[isim] Gemi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri

Kemerli

[sıfat] Üzerinde kemeri olan veya kemer takılmış olan; Kemer biçiminde olan; Kavisli olan

""Kemerli bir giysi."; "Orhan'ın kemerli kapıdan içeriye koşa koşa girdiğini görmedi."; "Kemerli burun.""

Kemerlik

[isim; sıfat] Bazı işçi ve satıcıların araç veya gereçlerini koymak için bellerine taktıkları, gözlere ayrılmış, bez, tahta, meşin veya metal kemer; Kemer yapmaya elverişli

""Kemerlik deri.""

Kemerleme

[isim] Kemerlemek işi

Kemersiz

[sıfat] Kemeri olmayan

Kemer

[isim; sıfat] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı; Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü; Emniyet kemeri; Tümsekli; Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan; Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı; İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı; Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

""Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı."; "Kemer burun."; "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."; "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır.""

[isim; sıfat] Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı; Etek, pantolon vb. giysilerin bele gelen bölümü; Emniyet kemeri; Tümsekli; Kemiklerden oluşmuş tümsekli tavan; Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı; İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı; Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

""Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı."; "Kemer burun."; "Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri."; "Bu köprü sekiz kemer üzerinde, dört yüz yirmi dokuz metre uzunluğundadır.""

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü

E E K M R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

ERMEK, KEMRE, KEREM, MEREK

4 Harfli Kelimeler

EKME, EMEK, EREK, ERKE, ERME, KEME, KERE, KREM, MEKE

3 Harfli Kelimeler

EKE, ERK, KEM, KER

2 Harfli Kelimeler

EK, EM, ER, KE, KR, ME, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesinikullanın.