İçinde kasa olan toplam 62 kelime var. İçerisinde KASA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında kasa olan kelimeler listesine ya da sonu kasa ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
14 Harfli Kelimeler
kasavet çekmek, kavga kaşağısı, münakaşa etmek, kaşağı rendesi
13 Harfli Kelimeler
Kasavetlenmek, kasavet etmek, kaşar peyniri, kasavetsizlik
12 Harfli Kelimeler
Kasavetlenme, Kaşağılanmak, Kaşağılatmak, kiralık kasa, kasa defteri, şifreli kasa, kasap havası
11 Harfli Kelimeler
Kaşağılamak, Kaşağılatma, Kaşandırmak, Kaşağılanma, Kaşarlanmak, kasa sayımı, kasabalılık
10 Harfli Kelimeler
Kasalanmak, Kasavetsiz, Kaşağılama, Kaşarlanma, Kaşandırma, Münakaşalı, çelik kasa, yazar kasa, kaşan yeri, kasadarlık
9 Harfli Kelimeler
Kasalanma, Kasalamak, Kasaphane, Kasavetli, Kasabacık, Kasacılık, kasa fişi
8 Harfli Kelimeler
Kasatura, Kasalama, Kasaplık, Kasabalı, Kaşanmak, Münakaşa, Münakasa
7 Harfli Kelimeler
Kasalık, Kasadar, Kasavet, Kaşalot, Kaşarlı, Kaşanma
6 Harfli Kelimeler
Kasalı, Kasacı, Kasara, Kasaba, Kaşağı, Kâşane
5 Harfli Kelimeler
Kasap, Kaşan, Kaşar
4 Harfli Kelimeler
Kasa
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Kasalanma
[isim] Kasalanmak işi
Kasa
[isim] Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap; Ticarethanelerde para alınıp verilen yer; Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi; Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça; Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık; Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla; Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve; Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı
""Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı."; "Kasa kim?"; "Barın kapısı önünde bira kasaları yığılmıştı.""
Kasalanmak
[nsz] Kasalara yerleştirilmek
Kasatura
[isim] Süngü gibi tüfeğin namlusu ucuna takılan veya bel kayışına asılı olarak taşınan bir çeşit bıçak
""Haydi yürü, dedikçe kasaturanın sırtını da yapıştırıyordu.""
Kasap
[isim; sıfat] Sığır, koyun gibi eti yenecek hayvanları kesen veya dükkânında perakende olarak satan kimse; Et satılan dükkân; Kan dökücü, hunhar
Kasalı
[sıfat] Kasası olan
Kasalık
[isim] Kasa yapımına elverişli ince dilinmiş tahta
Kasavetlenme
[isim] Kasavetlenmek işi
""Bugünlerde biraz üzüntü içindeysen de kasavetlenmeyesin öyle.""
Kasavetlenmek
[nsz] Kasavet sahibi olmak
Kasadar
[isim] Ticari kuruluşlarda kasada oturarak para alıp veren kimse
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü