İçerisinde DURMAK Geçen Kelimeler

İçinde durmak olan toplam 102 kelime var. İçerisinde DURMAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında durmak olan kelimeler listesine ya da sonu durmak ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

boğazına durmak, içini dondurmak, sürtünüp durmak, susta durdurmak, üzerinde durmak, vaadinde durmak, kıtık doldurmak, zırlayıp durmak

14 Harfli Kelimeler

Çabalayadurmak, akıl durdurmak, dolanıp durmak, bant doldurmak, didişip durmak, dikilip durmak, meyveye durmak, işini uydurmak, sözünde durmak, üstünde durmak, plak doldurmak, vakfeye durmak

13 Harfli Kelimeler

Bekleyedurmak, alarga durmak, alesta durmak, ayak uydurmak, dimdik durmak, dargın durmak, göz doldurmak, kafası durmak, nefesi durmak, namaza durmak, sağlam durmak, sürtüp durmak, semaha durmak

12 Harfli Kelimeler

Başvurdurmak, divan durmak, doğru durmak, karşı durmak, kızıp durmak, yanıp durmak, ot yoldurmak, nabzı durmak, salta durmak, rahat durmak, susta durmak, soğuk durmak, tetik durmak, beyni durmak

11 Harfli Kelimeler

Dokundurmak, Bulundurmak, Gocundurmak, aklı durmak, ağır durmak, dili durmak, geri durmak, sıkı durmak, uzak durmak, övünedurmak, savundurmak, soyundurmak, durmaksızın, ötüp durmak

10 Harfli Kelimeler

Avundurmak, Bakadurmak, boş durmak, sak durmak, tek durmak, yapadurmak, gidedurmak, yazadurmak, sanadurmak

9 Harfli Kelimeler

Durdurmak, Doğdurmak, Doldurmak, Dondurmak, Bozdurmak, Buldurmak, Burdurmak, Buydurmak, Boğdurmak, Koydurmak, Kondurmak, Kovdurmak, Kurdurmak, Yoldurmak, Yordurmak, Yumdurmak, Sordurmak, Soydurmak, Sundurmak, Soldurmak, Vurdurmak, Açadurmak, Yordurmak, oladurmak

8 Harfli Kelimeler

Kudurmak, Ondurmak, Ovdurmak, Oydurmak, Oldurmak, Umdurmak, Uydurmak

6 Harfli Kelimeler

Durmak

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Durmak

[nsz; yardımcı fiil] Hareketsiz durumda olmak; İşlemez olmak, çalışmamak; Bir yerde bir süre oyalanmak, eğlenmek, eğleşmek, tevakkuf etmek; Dinmek, kesilmek; Varlığını sürdürmek; Var olmak; Beklemek, dikilmek; Yaşamak; Birisinin malı olarak bulunmak veya o malla ilişkisi olmak; Kalmak; Bir yerde olmak veya bulunmak; Belli bir durumda, bir görevde bulunmak; Ara vermek; Bir konuyla çok ilgilenmek, üstüne düşmek; Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur: Çalışadurmak, bakadurmak, getiredurmak, yiyedurmak gibi

""Motorlu su taşıtlarından biri de kanal rıhtımının tam bizim önümüze düşen bir noktasında demir atmış duruyordu."; "Bileğimdeki saat durmuş."; "Yolda nerede çeşme gördümse durdum, elimi yüzümü yıkadım, su içtim."; "Yağmur durdu."; "Türklerin yüzlerce yıl önceki kitabeleri hâlâ duruyor."; "Bu kadar dersim dururken sinemaya nasıl gideyim?"; "Oturacak değil, ayakta duracak yer yok."; "Anneannen duruyor mu?"; "Yazlık eviniz hâlâ duruyor mu?"; "Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış!"; "Aspirin getirmeyeceğini adı gibi biliyordu çünkü çekmecesinde dokunulmamış bir kutu duruyordu."; "Her gelişimde ben de maçları seyreder, kaleci dururdum."; "Sabahtan beri hiç durmadım.""

Durdurmak

[-i] Durmasını sağlamak

""Elini kaldırarak otobüsü durdurdu.""

Doğdurmak

[-i] Doğuncaya kadar beklemek

""Çalgılarını önlerine katıp köyün üst başındaki pınar yerine çıktılar, güneşi doğdurdular.""

Dokundurmak

[-i] Dokunmasını sağlamak; Bir şeyi üstü kapalı ve sitem yollu hatırlatmak, tariz etmek

""Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar.""

Doldurmak

[-i; nsz; nsz; -le] Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek; Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek; Ateşli silahların içine mermi sürmek; Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak; Yaşını, yılını bitirmek; Ses, koku yayılıp kaplamak; Belirli bir süreyi kaplamak, almak; Canlılık kazandırmak; Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek

""Fazla eşyasını acele acele valize doldurdu."; "İki tabanca getirdiler, takır takır doldurdular."; "Osmanlı tabiiyetini haiz Müslim diye, yol tezkeresi doldururlardı."; "Yirmi yaşını dolduralı bir iki seneden fazla olmamıştı."; "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu."; "Balıkçılara yardım etmek bütün zamanını doldurmayınca kentin içerilerine, gecekondu mahallelerine gitti."; "Evi sade sesiyle değil, vücudu ile de doldurdu."; "Ah, biliyorum, biliyorum seni o gece doldurdular.""

Dondurmak

[-i] Donmasını sağlamak; Beklemeye almak; Bir şeyi değiştirilemez durumda tutmak

""Onun öyle bir cevap verişi vardır ki sizin bütün söyleyeceğinizi ağzınızda dondurur.""

Başvurdurmak

[-e] Başvuru işi yaptırmak, müracaat etmesini sağlamak, müracaat ettirmek

Avundurmak

[-i] Oyalanmasını sağlamak; Acısını hafifletmek, acısını unutturmak, teselli etmek

Bozdurmak

[-i] Bozma işini yaptırmak

Buldurmak

[-i] Bulma işini yaptırmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü