Kelime Bulmaca

İçerisinde BOĞMA Geçen Kelimeler

BOĞMA

İçinde boğma olan toplam 13 kelime var. İçerisinde BOĞMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında boğma olan kelimeler listesine ya da sonu boğma ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

13 Harfli Kelimeler

dumana boğmak

12 Harfli Kelimeler

boğmaklı kuş

11 Harfli Kelimeler

dara boğmak, lafa boğmak, söze boğmak

10 Harfli Kelimeler

kan boğmak, boğma rakı

9 Harfli Kelimeler

Boğmacalı

8 Harfli Kelimeler

Boğmaklı

7 Harfli Kelimeler

Boğmaca

6 Harfli Kelimeler

Boğmak, Boğmak

5 Harfli Kelimeler

Boğma

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Boğmaca

[isim] Genellikle çocuklarda öksürük nöbetleriyle kendisini gösteren bulaşıcı bir hastalık

Boğmacalı

Boğmacaya tutulmuş olan (kimse)

Boğmak

[-i; -e; -i; -i; nsz] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek; El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak; Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek; Renkler uygun düşmemek; Silik bir duruma getirmek, bastırmak; Tamamıyla kaplamak, sarmak; Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak; Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak; Gelişmesine engel olmak; Bunaltmak

""Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı."; "Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş."; "Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum."; "Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu."; "Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu."; "Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar."; "Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu.""

[-i; -e; -i; -i; nsz] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek; El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak; Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek; Renkler uygun düşmemek; Silik bir duruma getirmek, bastırmak; Tamamıyla kaplamak, sarmak; Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak; Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak; Gelişmesine engel olmak; Bunaltmak

""Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı."; "Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş."; "Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum."; "Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu."; "Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu."; "Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar."; "Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu.""

Boğma

[isim] Boğmak işi

Boğmak

[-i; -e; -i; -i; nsz] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek; El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak; Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek; Renkler uygun düşmemek; Silik bir duruma getirmek, bastırmak; Tamamıyla kaplamak, sarmak; Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak; Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak; Gelişmesine engel olmak; Bunaltmak

""Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı."; "Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş."; "Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum."; "Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu."; "Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu."; "Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar."; "Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu.""

[-i; -e; -i; -i; nsz] Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek; El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak; Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek; Renkler uygun düşmemek; Silik bir duruma getirmek, bastırmak; Tamamıyla kaplamak, sarmak; Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak; Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak; Gelişmesine engel olmak; Bunaltmak

""Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı."; "Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş."; "Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum."; "Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu."; "Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu."; "Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar."; "Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu.""

Boğmaklı

[sıfat] Boğmakları olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü

A B M O Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

4 Harfli Kelimeler

BOĞA

3 Harfli Kelimeler

ABO, BAĞ, BOA, BOM, OBA, OMA

2 Harfli Kelimeler

AB, AM, , BA, MO, OM

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesinikullanın.