İçinde beyaz olan toplam 65 kelime var. İçerisinde BEYAZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında beyaz olan kelimeler listesine ya da sonu beyaz ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
Beyazlatabilmek, beyazlayabilmek, beyazlayıvermek
14 Harfli Kelimeler
Beyazlatabilme, beyazlaştırmak, beyazlayabilme, beyazlayıverme
13 Harfli Kelimeler
Beyazlatılmak, beyaza çekmek, beyazlaştırma, Beyaz Rusyalı, beyazsinekler
12 Harfli Kelimeler
Beyazımtırak, Beyazlatılma, beyaz baston, beyaz peynir, beyaz yakalı, beyaz bayrak, tarsusbeyazı, beyazlatılış, beyaz toprak, kırık beyaz , kirli beyaz
11 Harfli Kelimeler
Beyazlanmak, Beyazlaşmak, Beyazlatıcı, Beyazlatmak, beyaz kitap, beyaz kömür, beyaz perde, beyaz şarap, beyaz zehir, siyah beyaz, bembeyazlık, beyaz yalan, beyaz sirke, kar beyazı
10 Harfli Kelimeler
Beyazlanma, Beyazlatma, Beyazlaşma, Beyazsinek, Beyaztilki, beyaz adam, beyaz dizi, beyaz eşya, beyazlamak, beyazlayış, buz beyazı, süt beyazı
9 Harfli Kelimeler
Beyazımsı, beyaz cam, beyaz ırk, Beyaz Rus, süt beyaz, kar beyaz, beyazlama, beyazmasa
8 Harfli Kelimeler
Bembeyaz, Beyazlık, beyaz et, beyaz iş, beyaz oy, üç beyaz
7 Harfli Kelimeler
Beyazlı
5 Harfli Kelimeler
Beyaz
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Bembeyaz
[sıfat; zarf] Çok beyaz veya apak; Pırıl pırıl, apaçık bir biçimde
""Yanında kapkara yüzlü, bembeyaz dişli bir de zenci vardı."; "Bütün İzmit bir leylak demeti gibi bembeyaz, gözlerinin önüne açıldı.""
Beyaz
[isim; sıfat] Ak, kara, siyah karşıtı; Bu renkte olan; Beyaz ırktan olan kimse; Baskıda normal karalıkta görünen harf çeşidi
""Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar."; "Müdür, arkasına beyaz bir gömlek giymiş, ellerini de göbeğinin üstünden kavuşturmuş."; "Agni'nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah.""
Beyazımtırak
[sıfat] Beyazımsı
""Diyarbakır'a yaklaştıkları zaman güneş yükselmiş, ovayı her günkü beyazımtırak duman sarmıştı.""
Beyazlanma
[isim] Beyaz duruma gelme, ağarma
Beyazlanmak
[nsz] Beyaz duruma gelmek, ağarmak
""Sarı saçları oldukça beyazlandı.""
Beyazlaşmak
[nsz] Beyaz duruma gelmek
Beyazlatıcı
[isim; sıfat] Daha beyaz duruma getiren kimyasal madde; Dokunan kumaşların renk tonlarını açan veya beyazlatan ve kumaşlar üzerindeki lekeleri gideren (kimse)
Beyazlatma
[isim] Beyazlatmak işi, ağartma; Kâğıtçılıkta parlaklığın iyileştirilmesi için hamur bileşenlerinin renginin az veya çok oranda değiştirilmesi, giderilmesi
Beyazlatılmak
[nsz] Beyaz duruma getirilmek, ağartılmak
Beyazlaşma
[isim] Beyazlaşmak işi veya durumu
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü