E ile Başlayan Kelimeler

EVCİK

[isim] Küçük, sevimli ev

"Birbirinden bahçelerle, evlerle ayrılmış; güneş, çiçek, ağaç içinde evciklerdi."

ETEKLEYİŞ

[isim] Etekleme işi veya biçimi

ELEKTROKİMYA

[isim] Elektrik akımının etkisiyle ortaya çıkan kimyasal değişmeleri ve kimya işlemlerinde oluşan enerji elektrik üretiminde kullanmayı araştıran bilim dalı

EMÎR

[isim] Buyruk, komut, talimat, ferman; İstek; Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

"Validen sert bir emir aldım."; "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu."

ES

[isim] Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri; Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika; Birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri; İkişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda, ortak oynayan iki kişiden her birinin öbürüne göre durumu, partner; Kuma, ortak; Arkadaş; Etene

"Çorabın öbür eşini yerden almak için sol ayağını uzatıyordun."; "Kadın diye eşini bellemiş, dürüst, aile babası bir adamdır."; "Güvercin eşini arıyor."; "Briçte kuvvetli bir eş seçti."

[isim] Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

"Dörtlük es. Sekizlik es."

[isim] Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı

"Dörtlük es. Sekizlik es."

EĞMEÇ

[isim] Kavis; Çay ve ırmağın dönemeç yeri

EKOLOJİ

[isim] Canlıların hem kendi aralarındaki hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalı

"Ekoloji o günden bugüne karşı karşıya kaldığı tehlikenin büyümesi ile orantılı bir boyutta gelişti, bir bilim hâlini aldı."

ESKİCİ

[isim] Her türlü eski eşya alım satımıyla uğraşan kimse; Eskimiş ayakkabıları onaran kimse

ELOĞLU

[isim] El, yabancı; Damat; Koca

"Eloğlu erkenden ayaktadır. Bunca uygarlık yan gelip yatmakla elde edilmemiştir."

EŞİTLEŞMEK

[nsz] Eşit duruma gelmek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü